ÇOCUKLARDA İNATLAŞMA
ÇOCUKLARDA İNATLAŞMA
İnatlaşma, çocuklarda sık sık ve her yaş döneminde
görülebilir. Bu kimi zaman bir davranış, kimi zaman bir tepkidir. Çocuklar
inatlaşarak ya da ağlayarak anne-babaya isteklerini yaptırabileceklerini
görürler ve bunu kullanırlar. Çocukların
bağımsız birer birey olduklarını fark etmeleri, bu davranışı tetiklemektedir.
Çocuklar bu süreçte ayrım yapmaksızın çevrelerindeki herkesle çatışabilirler.
Ve bu durum çoğu zaman tutarsızdır. Çatışma içerisindeyken birçok kez fikir
değişikliğine gidebilirler. Hatta durum
o kadar değişkendir ki aileler çoğu zaman çocuğun ne istediğini anlamakta bile
güçlük çekerler.
Ailelerin göremediği nokta; çocuğun bu süreçteki tek amacı,
söylenenin aksini yapmaktır. Onun amacı aslında bağımsız bir birey olduğunu,
kendi kararlarını kendi verebileceğini ve tercihleri onun da yapabileceğini
size göstermektir. Bunun farkına varamayan ebeveynler, çocukla gereksiz
çatışmalara girerek yıpranmaya ve yıpratmaya yol açabilirler. Unutulmamalıdır
ki, 2 yaştan sonra çocuk, “hayır” dönemine girmektedir; Bu söylenenlerin
reddedilmesi ve her şeyin inatlaşarak çözülmeye çalışılması, söz dinlememe
dönemidir ve bu geçici bir süreçtir. Bu süreçte onunla inatlaşılması ve
çatışmaya girilmesi inatlaşma davranışının çocukta karaktere dönüşmesine ve
kalıcı olmasına sebep olmaktadır.
BAŞA ÇIKMA YOLLARI:
1.
İnatlaşma durumunda yapılacak en önemli şey
soğukkanlılığınızı koruyarak çatışmaya girmekten kaçınmak olmalıdır. Onun,
“sizin çocuğunuz” olduğunu unutmayarak, uzlaşmacı ve yumuşak bir ses tonuyla
karşılık vermeniz, yüksek ses ve şiddetten uzak durmanız gerekmektedir.
2.
Onun sizin rakibiniz olmadığını unutmayın.
Onunla güç savaşına girmek yersiz olacaktır. Burada önemli olan kimin
kazanacağı ya da kimin daha güçlü olduğu değil, elde edemeyeceği şeyden
vazgeçmesini sağlamaktır.
3.
İstediğinin neden olmayacağını açık ve basit bir
şekilde dile getirin. Bunun olamamasına sizin de üzgün olduğunuzu fakat
şartların bunu gerektirdiğini açıklayın. Bu şekilde duygularınızı dile
getirmeniz onun hem rahatlamasını sağlayacaktır, hem de sizi ona devamlı engel
olan ve kurallar koyan bir düşman olmaktan çıkaracaktır.
4.
İnatlaşma konusunda dikkat edilmesi gereken
başlıca bir konu ise tutarlılıktır. Ona önce “hayır” dediğiniz bir şeyi kabul
etmediği için “evet” e çevirirseniz bunu size karşı kullanmaya başlayacak, her
seferinde “evet” e dönüştürebileceğine
inandığı için inatlaşması ve çatışması şiddetlenecektir.
5.
Ona yaptırmaya çalıştığınız şeydeki üslubunuz da
çok önemlidir. “Hemen yemeğini ye!” acıkan bir çocukta bile bir inatlaşmaya yol
açabileceği gibi, “Yemek hazır, hadi gel hep birlikte yemeğimizi yiyelim.” Gibi
daha yumuşak bir tavır aranızdaki paylaşımı ve iletişimi de arttıracaktır.
6.
İnatlaşma başladığını bazen görmezden gelerek
sakinleşmeyi beklemek de faydalı bir yol olacaktır.
7.
Yapılan her türlü çabaya rağmen çocuk
inatlaşmaya devam ediyorsa o esnada dikkatini başka bir yöne çekmeye çalışın.
Bu sevdiği bir oyuncağı, etraftaki herhangi bir havyan ya da nesne, oyun, çizgi
film olabilir.
8.
Aynı zamanda bu dönemde çocuklara devamlı
“hayır” denmesi de olumsuz bir tutumdur. Ne kadar çok “hayır” derseniz, o kadar
çok “hayır” alırsınız. Her şeye hayır demek yerine, yapabileceklerinizi ve
yapamayacaklarınızı belirleyip, yapamayacaklarınızı da ona açıklamanız gerekmektedir.
9.
İnatçılık krizlerinde yapılabilecek en mantıklı
şey çocuğa seçenek sunmaktır. Böylelikle hem ona istediğini vermiş olur; yani
onun da bir birey olduğunu, hayatı hakkındaki kararları kendi seçebildiğini
göstermiş olur hem de sizin istekleriniz doğrultusunda onunla uzlaşmış
olursunuz. Bu, inatlaşma sorununu çözmüş olmakla birlikte aynı zamanda çocuğun
özgüven gelişimi için de oldukça önemli bir adımdır.
Psikolog Cansu Yurtseven